28 Mart 2011 Pazartesi

Hercules



Cinli'yi anlatacağım demiştim dimi...anlatamıyorum. Adamla iki hafta konuşmadık...az önce burda andım, hissetmiş gibi telefon etti serseri :S korkutuyo bu çocuk beni, ciddi korkutuyo :)


 Öyleyse Hercules diyelim...Ya da demesek mi...Yara bende kendisi :) yazarken bile gevşek gevşek gülüyorum, yok yok hiç hayraalamet değil.




 Nerden bu adam biliyor musunuz...Yılbaşındaki felaket partisinden. O geceyi hatırladıkça hala daha sinirim bozulur kahkaha atacak duruma gelirim. Kimin eli kimin cebinde belli olmayan bu ortamda ben kendi popomu koruma amaçlı yalnızca kızlar ve gayler'le takılmaya çalıştığımı hatırlıyorum kendimle ilgili en son. Mr.Amsterdam ne idüğü belirsiz (ki sonradan belirledim salviaydı) şeyler çekerken ben aşağıda bulduğum boş bir koltuğa kıvrılmıştım. Evet pis adi adam beni o vahşi kalabalığın içinde yalnız bırakmış, ben ona vermeyince önce kafasını güzelleştirmeye ardından verecek başka birini bulmaya gitmişti. Hakkını yemiyim on onbeş dakikada bir uğrayıp saçımı falan öpüp şefkat gösterisinde bulup tekrar ortadan kayboluyordu.


 Bu sırada ev o kadar soğuktu ve kalabalık sebebiyle öyle bir battaniyesizlik sıkıntısı yaşıyorduk ki benim üstüme örtecek hiçbirşeyim yoktu. Tir tir titrerken adamın biri gelip deri ceketini üzerime örttü. Uzun boyluydu, yakışıklıydı, adından da anlaşılacağı üzre yunan tanrılarını aratmayacak güzellikte bir vücuda sahipti, son derece sexy bir gülümsemesi ve muzur bakışları vardı.
 Dedim HardCandy yan gel yat... yan gel yat bu adam bu kadar etkileyici olabilir ama ev ev değil, gece gece değil, parti parti değil, burdaki insanlar insan hiç değil asabını bozmaya gerek yok. Zahiri görüntüye aldanma, yum gözünü uyu tatlım.


Ceketini üzerime örttükten sonra yanımdaki koltuğa kıvrılıp uzun süre ince siyah çorabımın içinde oldukça sevimli görünen kırmızı ojeli ayaklarımla oynadığını, bikaç kez beni gıdıkladığını ve benim onu terslediğimi hatırlıyorum.


********************************************************************






Geçen geceye geri dönersek...adam beni işten aldı. Üşenmedi gelip beni aldı. Üşenmez tabi niye üşensin ucunda ben varım dimi.
Bir insan nasıl hem bu kadar yakışıklı, hem bu kadar zeki, hem bu kadar hoşsohbet olup, hem de nasıl bu kadar iyi bi aileden gelir?
Biri bana bunu açıklar mı?
Ayrıca adam mütevazi.
Adam bütün gece bana oral sex yaptı bi kere bile ağzından sen yap lafı çıkmadı.
Tamamen bana yönelik çalıştı.
Sonrasındaysa yanımda mışıl mışıl uyurken ben içimden 40'ar defa "bana aşık ol,bana sevgilim ol de,bana evlenme teklif et" demekle meşguldüm.
Çok malım tanrım! Kendimi şu an şu camdan aşağı atmak istiyorum.
Ben! Öküz! Kimseleri sevemeyen! Kimseleri beğenemeyen paso kusur bulan ben! Umulmadık şekilde böyle bi adama nasıl tutulurum!
Hayır kesinlikle kötü bir yanı yok...kafa yapısı dışında...kesinlikle ilişki adamı olduğunu sanmıyorum. Üstelik yaşı da çok küçük. Daha gez toz sik gez toz sik yaşında.


Amerika'da okuyordu, ailesini ziyarete gelmiş, tesadüf işte...içime eden tesadüf. Bütün dengemi altüst eden tesadüf.


Bu arada adamı bi ara "Sen yılbaşında ceketini üzerine örttüğün kızın ben olduğumu bile hatırlamıyosun!" diye fena suçladım sırf şımarıklığımdan, muzurluğumdan...ama bişey itiraf edeyim mi...odama mum yakmaya gittiğimde yatağımın kenarına attığı ceketini görene dek asıl ben hatırlayamamıştım bana ceketini veren adamın o olduğunu :/ :))


Bi bayan olarak evlenmenin gerçekten şiddetle zor olduğunu düşünüyorum. Daha önce de söylediğim gibi biz adam değil hayat seçiyoruz bir yerde.


Ama Hercules ben senle ürerim de evlenirim de tüm hayatımı sana adar sabahlara kadar senle sevişirim de. Hem de hiç bıkmadan.


Bi an önce seni unutmam dileğiyle...


Sevgiler...


          HardCandy




...




Daha Eski Maceralarım İçin  ------>  http://storiesofhardcandy.blogspot.com




...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder